ŞEREF VE ÇIYAN

Delikanlının yorgunluktan başı dönmeye başlamıştı. O kadar uzun süredir kaçıyordu ki arkasındakilerden, bacaklarını o kadar uzun süredir koşmaya zorluyordu ki vücuduna giren oksijen yeterli gelmiyordu artık.

Açık arazide yakalanmıştı onlara. Kasabada olsa saklanacak bir yer bulurdu mutlaka.

Nasıl da tanımıştı o Çıyan kendisini onca mesafeden. Yarım saat daha geç olsa karanlık çökmüş olurdu, tanıyamazdı o zaman dedi kendi kendine. Yarım saat daha geç olsa…

Başlarda gene de onları atlatacağını düşünmüştü. Hızlı koşardı, bacakları güçlüydü. Kovalamaca başladıktan çok kısa süre sonra 3-4 tanesi koşmayı bırakmıştı zaten. Sonra biri daha, sonra biri daha. Ama o çıyan yok mu o çıyan. Hem tazı gibi koşuyor hem de durmadan bağırıyordu.

“Buraya kadar Şeref iti! Seni bu bozkıra gömeceğiz. Artık bitti senin hayat maceran” deyip duruyordu. İşin kötüsü bu şevki arkadaşlarını da sarıyordu. Bu yüzden umduğunun aksine arkasında hala en az on kişi vardı.

Hızlı koştuğu için başlarda arayı açmıştı ama şimdi giderek yaklaşıyorlardı. Hep bu lanet sigaradan diye düşündü yere kapaklanmadan hemen önce. Hep bu lanet sigaradan…

Atlar böyle çatlıyordu herhalde. Onlar yorulmak nedir bilmezlermiş. O yüzden atları durmaksızın koşturursan artık vücutları bunu kaldıramadığında aynı Şeref gibi birden bire yere düşüp ölürlermiş.

Şeref hemen ölmedi. Sırtüstü yerdeydi. Hava iyiden iyiye kararmış, yıldızlar ortaya çıkmaya başlamıştı. Kalbi o kadar hızlı ve güçlü atıyordu ki kalbinin sesinden başka hiçbir şey duyamıyordu. Çıyanla arkadaşları onun olduğu yere geldiklerinde hala nefesini düzenleyememişti Şeref. Birazdan ölecek olan Şeref.

Kendisine yetişip ilk vuranın çıyan olması onu hiç şaşırtmadı. Elindeki sopayı tam göğüs kafesinin üstüne indirmişti. Ciğerleri aniden boşaldı. Ağzından sıvı, kan karışımı damlacıklar fışkırdı. Acı başından yayıldı, tüm vücuduna dağıldı ve sonra göğsünde toplandı. Aynı yere gelen ikinci darbe kaburgalarını kırdı. Kırılan kaburgaların bazıları ciğerlerine saplanmıştı. Nefes alamıyordu. Çıyandan hemen sonra gelen diğeri postalının tabanıyla sağ elmacık kemiğine öyle bir tekme attı ki elmacık kemiği kırıldı ve sağ gözü hemen kapandı Şeref’in. Ilık kan yanağından dudaklarına doğru akıp, ağzından boşalan diğer kanlara karıştı. Yol boyu konuşup tehditler sunan Çıyan hiç konuşmuyor, sürekli sopasını Şeref’in vücuduna indiriyordu. Sonra diğerleri de onlara katıldı.

Bir süre sonra Şeref öldü!!!

Kendisinden niye bu kadar nefret ettiklerini hiç anlamamıştı. O sadece güzel bir dünya istiyor ve bu güzel dünyanın nasıl yaratılacağına dair fikirlerini insanlara açıklıyordu.

İnsanlara Allah’ın ve Resulünün emirlerine uymaları gerektiğini anlatıyor, tek rehberlerinin Peygamber(a.s)in sünneti ve Kur’an olduğunu söylüyordu. Kendisi de bir zamanlar bir dinsizdi ama sonra doğru yolu bulmuş ve tüm kötülüklerden arınmıştı.

 

Şaşırdın mı sayın okuyucu? Hikâyenin kahramanının kimliği baştan beri kurduğun empatiyi yok mu etti yoksa?

Öyleyse al sana alternatif son;

Kendisinden niye bu kadar nefret ettiklerini hiç anlamamıştı. O sadece güzel bir dünya istiyor ve bu güzel dünyanın nasıl yaratılacağına dair fikirlerini insanlara açıklıyordu.

İnsanlara buranın Türk Yurdu olduğunu anlatıyor, Kürtçülük peşinde, PKK peşinde koşmanın bu güzel vatanı bölmekten, bin yıllık kardeşliğimizi bozmaktan başka bir işe yaramayacağını söylüyordu.

 Alternatif sonlardan biri daha;

Kendisinden niye bu kadar nefret ettiklerini hiç anlamamıştı. O sadece güzel bir dünya istiyor ve bu güzel dünyanın nasıl yaratılacağına dair fikirlerini insanlara açıklıyordu.

İnsanlara kimseyi cinsel tercihinden ötürü yargılamanın doğru olmadığını, LGBT Bireylerin de bu toplumun bir parçası olduğunu, cinsel tercihle barışık yaşamak gerektiğini anlatıyor, heteroseksüel olmadığını düşündüğü insanların bunu saklamaktan vazgeçmeleri yönünde onlara telkinde bulunuyordu.

 Buyur bir başkasına;

Kendisinden niye bu kadar nefret ettiklerini hiç anlamamıştı. O sadece güzel bir dünya istiyor ve bu güzel dünyanın nasıl yaratılacağına dair fikirlerini insanlara açıklıyordu.

İnsanlara Kürtlerin de Türkler ve diğer ırklar kadar bu ülkenin eşit bir parçası olduğunu, ana dilde eğitimin bir hak olduğunu, her halkın kendi istediği şekilde yönetilmesi gerektiğini, bir halkın siyasal, kültürel haklarının esirgenmesinin insanlık onuru ile bağdaşmadığını söylüyordu.

Bu da bir başkası;

Kendisinden niye bu kadar nefret ettiklerini hiç anlamamıştı. O sadece güzel bir dünya istiyor ve bu güzel dünyanın nasıl yaratılacağına dair fikirlerini insanlara açıklıyordu.

Komünizmin tüm insanlık için en doğru yönetim şekli olduğunu, ezilen ve sömürülen emekçi sınıfın artık sömürülmeden yaşamasının, sınıflar arasındaki ayrımın kalkmasının, her insanın her açıdan eşit olmasının tek yolunun Komünist bir yönetim olduğunu söylüyordu.

Aklıma gelen bir başkası da bu;

Kendisinden niye bu kadar nefret ettiklerini hiç anlamamıştı. O sadece güzel bir dünya istiyor ve bu güzel dünyanın nasıl yaratılacağına dair fikirlerini insanlara açıklıyordu.

İnsanlara artık Ermenilerin yok sayılmasından, hor görülmesinden bıktıklarını, bu ülkeyi ülkede yaşayan herkes kadar sevdiklerini, devletler arasındaki sorunların kendilerini ilgilendirmediğini, Ermeni vatandaşların sadece vergi alınırken eşit muamele görmesinin hata olduğunu anlatıyordu.

Bu da sonuncusu olsun;

Kendisinden niye bu kadar nefret ettiklerini hiç anlamamıştı. O sadece güzel bir dünya istiyor ve bu güzel dünyanın nasıl yaratılacağına dair fikirlerini insanlara açıklıyordu.

Din denen olgunun ilkel insanların geçmişte anlamlandıramadıkları güçleri açıklamak için ürettikleri kültürel bir fenomen olduğunu, insanlığın artık bunu aşması gerektiğini, objektif bakıldığında dünyadaki cinayetlerin, savaşların en büyük suçlusunun din olduğunu, din denen şey olmasa tüm insanlığa kısa sürede barış ve refah geleceğini anlatıyordu.

 

Kıssadan hisse: Bu hikâyede ortak olarak hissetmemiz gereken, empati duymamız gereken tek şey Şeref’in vahşice öldürülmesi olmalıdır. Düşüncesinden dolayı hiç kimseye zarar verilmemelidir. Zira herkes kendi fikrinin insanlık için en doğru fikir olduğunu düşünür. Bu dünyada her düşünceden Şerefler ve her düşünceden çıyanlar vardır. Çıyanlar olmasa ŞEREF ölmez. Biz hiç ÇIYAN olmayalım. Kimse ÇIYAN olmasın.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s