FETHİ SEKİN

– Böyle geniş çeneli, geniş alınlı idi. Çooh babayiğit idi.

– Kürt müydü, Türk müydü?

– Dessiktir ordan pezevenk seni. Türk mü imiş, Kürt mü imiş! Ne fark eder?

Kahvedekiler hep birden gülüştük…

– Yav emmi ne kızıyorsun? dedim.

Ters ters baktı bana.

Fahri “O da gakgoşmuş öyle mi emmi. Hemşerine torpil mi geçiyorsun yoksa?” deyince daha fazla sabredemeyip yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle tabureden kalkıp, bize doğru bir adım ilerleyerek, bastonunu sallaya sallaya “Ula gavatlar benimle alay edisiiz biliyem emma o burada olsa tek başına hepinizi aha bu toprağa gömer idi!” dedi.

Fahri “Gömerdi tabi biliyoruz ama gavat falan ayıp oluyor yani Hüseyin emmi. Az neşemizi bulalım diye kızdırıyoruz seni” dedi gülerek.

“Ah baboş ahh! Şimdi ne rahat rahat konuşisiiz. O zamanları yaşasaydıız görürdüüz neşeli mi idi değil mi idi” dedi Hüseyin emmi. Biz bu kez ciddi bir şekilde sorunca, önce bir çay istedi kahveciden sonra küfürsüz anlattı gerisini.

Polismiş Fethi Sekin. Teröristler varmış o günlerde tüm ülkede. Sürekli bombalar, silahlar patlarmış. Çok masum insan öldürülmüş o sıralar. Bir gün İzmir’de adliyeyi basmaya gelmiş teröristler. O da orda görev yapıyormuş. Mermisi bitene kadar karşı koymuş onlara. İkisini öldürmüş. Sonra sırtından yemiş kurşunu. Oracıkta düşüvermiş dağ gibi adam. “Eger” dedi Hüseyin emmi, “O korksa, kaçsaydı falan o gün kim bilir kaç masum insan ölecekti.”

Başkalarının canı için kendi canını feda etmiş. “Başkalarının çocukları yetim, eşleri dul kalmasın diye kendi üç çocuğunu yetim, eşini dul kodu” dedi Hüseyin emmi. Sonra bir çay daha istedi. “Az demli getir gavat sidik gibi getirme” diye de ekledi.

Hüseyin Emminin deyişiyle “Hökümet” de çok yanlış şeyler yapmış o zamanlarda. Hacının, hocanın peşine düşmüş. Onların tuzaklarına kanmış. Teröristler ülkeyi yol geçen hanına çevirirken iktidar kendisine muhalefet edenleri hapse atıp durmuş.

Fethi Sekin’in fedakarlığı iyi de önemi neymiş ki onun bu fedakarlığının, o ölünce ne değişmiş diye merak ettim.

Meğer o dönem toplum fikren, ruhen parça parçaymış. Herkes kendi görüşünden birilerine zarar gelince üzülür, diğer görüşten birilerine bir şey olsa neredeyse sevinirmiş.

“Emma o ölünce…” dedi Hüseyin emmi “bu kez herkeşler üzüldü. Hakiki yiğitlik böyle bir şey işte.”

Sonra millet yavaş yavaş kendine gelmiş. Acıları, sevinçleri ortaklaşmaya başlamış. İktidar daha kucaklayıcı olmuş. Sınırsız güç isteğinden vaz geçmeye muhaliflere özgürlük tanımaya başlamış… Ülke yavaş yavaş toparlanmış, kendine gelmiş.

“Fethi kendi öldü emma ülkeyi diriltti” dedi Hüseyin emmi.

Nur içinde yatsın…

fethi-sekin

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s