“Beni yazsana bir gün de” dedi.
Şaşırmıştım.
“Neyini yazayım senin?” dedim. “Kendini hiç açmıyorsun ki. Sözde bu kadar zamandır arkadaşımsın ama hâlâ seni tanıyorum diyemem.”
“İyi ya bunu yaz işte” dedi. Beklentiyle bakıyordu bana.
“O zaman pek kısa bir yazı olur. Ahmet hakkında bildiğim bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğimdir yazarım.”dedim. Ben güldüm o gülümsedi. Gözlerinde hayal kırıklığı hissettim. “Hadi ben sana kendimi anlatmadım diyelim peki sen niye anlamadın ki” dedi. Demedi de der gibiydi.