öykü
-
Yusuf Atılgan – Çıkılmayan
Bu bölümümüzde Yusuf Atılgan’ın “Çıkılmayan” isimli öyküsünü inceledik. Öyküye önce yakın okuma yapıp onu edebiyat açısından değerlendirdik. Ardından öyküde geçen 6-7 Eylül 1955 Olaylarına değindik. #yusufatılgan #çıkılmayan #öykü #hikaye #edebiyat #hukuk #6-7eylülolayları #hukukveedebiyat
-
Bekir Yıldız – Bedrana
Kurgudan Gerçeğe Programının bu bölümünde Bekir Yıldız’ın “Bedrana” isimli öyküsünü inceledik.
-
Juan Rulfo – Söyle de Beni Öldürmesinler!
Kurgudan Gerçeğe Programının bu bölümünde Meksikalı yazar Juan Rulfo’nun “Söyle de Beni Öldürmesinler!” isimli öyküsünü inceledik.
-
TANIDIK YABANCILAR “ACABA?”
Öykümü ve diğer yazarların öykülerini okumak için bu linke tıklayabilirsiniz: Çekiyorum
-
CÜRMÜMEŞHUT
Cürmümeşhut isimli kitabın tanıtımı
-
Bi Şeyler
VOLTA Bir yandan ben orada değilmişim gibi kendi kendine ne yaptım ben deyip duruyor bir yandan da koca odanın içinde üç dört adımlık voltalar atıyordu. İşaretle orta parmakları arasına kıstırdığı sigaraya rağmen sağ elinin parmaklarını sürekli birbirine değdiriyor, cebine soktuğu sol elinin ise orada bile rahat durmayıp sürekli kıpırdandığı kumaşın hareketlerinden belli oluyordu. E ne…
-
Anlayamadığım…
“Beni yazsana bir gün de” dedi. Şaşırmıştım. “Neyini yazayım senin?” dedim. “Kendini hiç açmıyorsun ki. Sözde bu kadar zamandır arkadaşımsın ama hâlâ seni tanıyorum diyemem.” “İyi ya bunu yaz işte” dedi. Beklentiyle bakıyordu bana. “O zaman pek kısa bir yazı olur. Ahmet hakkında bildiğim bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğimdir yazarım.”dedim. Ben güldüm…
-
SONSUZ MAKALE
Marguerita Duras haklı çıktı. 2027 yılında, tam olarak 12.08.2027 günü saat 12.08’de tüm dünyada edebi yazım sona erdi. Kimse yeni bir şey yazamıyordu artık. Bu tüm yazarların anında idrak edip kanıksadıkları evrensel bir kural gibi işledi. Öyle ki hiçbir yazar yazmayı denemiyordu bile artık. Yazarlara neden yazmadıkları sorulduğunda “Bunu gerçekten anlamıyor musun?” der gibi bakıp…
-
İnceleme: Lüzumsuz Adam / Sait Faik Abasıyanık
Büyük öykücü Sait Faik Abasıyanık’ın Lüzumsuz Adam isimli on dört öyküden oluşan kitabını naçizane inceledim. Öykülere dair izlenimlerimi, konularına dair özeti ve öykülerden bazı alıntıları aktardım. Umarım bu özetler öykülerin tamamını okumak yolunda bir teşvik olur. Metnin öykülerin içeriğine ve hatta çoğunlukla finaline dair de bilgi (spoiler) içerdiğini belirtmeliyim. Alıntı yaptığım kitap: Türkiye İş Bankası…
ayten, öykü, bacakları olsaydı, BEN NE YAPAYIM?, bir külhanbey hikayesi, birahanadeki adam, bizim köy bir balıkçı köyüdür, Edebiyat, hayvanca gülen adam, hikaye, inceleme, ip meselesi, kaçamak papağan karabiber, kameriyeli mezar, lüzumsuz adam, lüzumsuz adam özet, lüzumsuz adam inceleme, mürüvvet, menekşeli vadi, papaz efendi, sait faik abasıyanık, Ufuk Tekin -
ACAYİP DELİ
“Gördüğüm en acayip delisin sen.” Böyle demişti geçenlerde kahveci. Haklıydı belki de. Belki de deliliğin de kademeleri vardı. Bu ihtimal korkuttu beni. Sordum ona “Kendi içinde belirgin bir hiyerarşisi, her deli tipinin uyması gereken davranış kalıpları varsa delilik de bir tür normallik sayılabilir mi?” diye. Kısa bir süre ne söylediğimi algılamaya çalıştı önce. Koyu gri…